Aksakkallıdan azap nedir diye sorgulayanlara...

ALLAHIN ONA NİMET olarak gösterdiklerini ruhunda yaşayınca gördüklerimden korktum irkildim ve ALLAHA ŞÜKRETTİM. Ayağımdaki terlik üstündeki iki yamalı pantolon hediye gömlekle bu zenginliğimden Allaha tövbekar halimle sonsuz şükrettim...
Ne böyle kral olayım nede sonsuz azap göreyim

Bilirmisin deccalin kilidini kim kırmıştır. Deccalın kilidini açan Allah ve İslam düşmanı asrın başında İslam İmparatorluğunun bitmesi için yahudilerin yetiştirdiği bilgiler talimatlar eşliğinde İslam imparatorluğunu yıkmıştır.

HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ BİZİ ANCA BİZ YIKTIK dercesine Halkı kandırarak başlangıçta İslama saygılı olmuş devletin dinini İSLAM kanunlarınıda Şerri kanunlara uydursada daha sonra İSLAM dinini anayasadan silmiş yerine dinsizlik atledilecek laiklikle milleti kandırmış bununla ne kadar Deccalin kilidini kıracak kötülük varsa kanun ve iktidar zoruyla halka dikta ettirmiştir.
Buna karşı koyan ne kadar Alim ve Evliya İslam dostu varsa kestirmiş vurdurmuş katletmiştir.

Hayatının sonlarında kendi arkadaşı tarafından ihanete uğramış İslama ve Allaha yaptığı tüm hainliklerin bedelinin semeresini bu dünyada görmeye başlamıştır. Ölümünün son günlerinde Allah yaptıklarının bedellerini gösterirken gideceği azab aleminin ve arkasında bıraktıklarının ona nasıl azabını çoğalttığını bu alemde göstermiştir.

07 kasım 1938 gecesi yaptığı kötülüğünün bedelleri rüyasında gösterilmeye başlanmış ve binlerce yıl çekeceği pislik kuyusundaki iğrenş korkunç acı dolu zamanların başlıca olanları kendisine malum olmuştur. Yaptıkları İslam topluma yaptığı şerrin kul haklarından dolayı yaşadığı azap katlanmış her seferinde artmıştır. Her açılan kadının tahrik ettiği erkek ve kadınların ettikleri zinalardan peydahlanan düşürülen bebelerin haklarından tutun onu putunun başında tanrı gibi hayatının her anında yaşantı tarzı belirlemiş insanların çekecekleri azaba ortak olmuştur. Binlerce kişinin mezarında saygı için her toplandığında cehennem onu o kadar daraltarak azap içine almıştır.
O artık şeytanla beraber azaptan kurtulamıyacak zümreden olmanın ne kadar ağır mesuliyet olduğunu sonsuz hayatta görsede bunu değiştirme gayreti göstermeye kalktığında vakit tamam artık yolun buraya kadar dünya hayatın bitti. Artık sonsuz azabın içindesin kurtuluşun yok diye zebanilerden duyması onu büsbütün hüsrana sokmuştur. O Adını dünyada unutturmak için çabaladığı Allah lafzının silinerek ezanlarda bile tanrı olarak hayata geçirdiği YARATICIYI dua için hatırlamak istediğinde ona bunu bile yapması müsaade edilmemiştir.

O gece binlerce yıl azapla geçirilmişcesine 08 kasım 1938 sabahı kendine gösterilen azabın bir kısmından sabah bu azabından öyle korkmuş bir anda hasta yatağından canlanarak kendini sarayın samanlığında bulmuştur. Orada bu azaptan kurtulmak için son çaba doğru kul olmaya çabalamaya tövbe etmeye kalksada artık İlahi kudret ona yaptıklarının bedelini göstermek için açtığı an onun kıyametinin başladığı an olarak belirlediği için TÖVBE KAPISI KAPANMIŞ ve ölüm gerçekleşmiştir.

Kendisi İnsanlar arasında şeytanın dostu deccalin kilidini kıran olarak
müslümanları İslami devlet kurduk diye kandırıp iktidara yaşıyan sonrasında da Evliya Alim İslam dostlarını katleden olarak insanlık tarihine geçmiştir.

Tayyibi mekan yaparak Abdülhamit Han k.s. efendi hazretlerinin deyimi ile "bırak onu Said k.s. o Ahir zaman kötülüklerinin sırrıdır. " dediği ve tayyibi mekan yaparak kötülüğün başını kaldırmak için ankaraya gelmiş Said Nursinin k.s. hanşerlemekten vazgeçtiği kişidir...

Allah bizi bunların şerrinden ve bunun gibilerin yönetiminden ve zulmünden korusun desi Aksakallı ...
Amin.
Elhamdülillah


Müslüman düşmanının başlıca Eserleri
1. Kadınların namusu iki paralık olmuş açılıp saçılmış cahiliye döneminden farkı kalmamıştır. Gorgi ve agopyandan bile onların giyim tarzını özenir olmuştur
2. Bir adama kadın olacakken reklamlarda ve teşhirle İslam türk kadını dünyanın kadını olmuştur

3. Harf devrimiyle dünyanın en çok okuma yazma toplumu iken bir anda tüm toplumun cahil okuma yazma olmayan halk haline getirmiştir.

4. Şapka devrimiyle halkın ne kadar uyanışı sağlayacak Alim varsa
öldürmüştür

5. Alkol içki yasaklarını kaldırarak Atatürk çiftliklerini içki içmeyi öğrenen çocuk yuvaları haline getirmiştir.

6. Dersim de on binlerce halk evladını katletmiş ve mezhepler arası derin yaralar açma eylemi göstermiştir.

7. Allah isminden rahatsız olmuş onun yerine roma ve bizans kültüründeki gibi Tanrı kelimesini Ezanlara ve islami tüm hayata koyarak aklınca Allah lafzını hafızalardan silme mücadelesi yaptığı en büyük şeytanı bile aşan mücadeledir

8. Hilafeti kaldırarak İslam dünyasını büsbütün parçalamıştır.

9. Saltanatı kralları bile imrendirmiş firavundan daha çok ilgi çektiğinden defalarca kralların ve ünlü islam düşmanlarının Hristiyan Aleminin ve Yahudi dünyasının övgülerini görmüştür. Hatta bazılarının deyimi ile Allahla çarpışmaya kalkışan kul olarak anılmıştır.

10. Türkler kızların güzellik yarışmalarına katılarak imanlarının ne hale geldiklerini teşhir etmiştir. Türkler hiç bir dönemde kadınlarına teşhirde bu kadar saygısız olmamıştır.

11. Irak ve suriyede Petrolu İngilizlere verilmesi

12. Burnumuzun dibindeki 12 adanın yunanlılara ikramı

13. Camilerimize İmam adında devrim korumalığı yapacak nöbetçi dikilmesi

Memlekette bir ekmek çaldı diye yıllarca hapis yatan çocukların yanında
Sayısız millete yaptıklarından sonra ALLAHTA HAK c.c. OLDUĞUNA GÖRE HAK ETTİĞİ AZABI ÇEKMESİDE NORMALDİR.

Keyif sizin geçin televizyon karşısına hem kul olun hem global olun yılbaşı kutlayın şampanya patlatın, zina edin, içki için, sonra aklınıza geldikçe arada bir müslüman olun idare edin gidin.... Sonrası...
Zebaniler size GLOBAL NASIL CEHENNEMDE İDARE EDER BİLEMEM
ALLAH ŞÜPHESİZ HAKTIR c.c. İSLAMI YAŞAYANLA GLOBAL HAYATA UYANLARI NASIL MUAMELE EDECEK MAHŞERDE GÖRECEĞİZ...
Esselamun Aleykum
f bala
Elhamdulillahi ala külli hal ve sive'l-küfri ve'd-dalal

AKSAKALLI TARİHİN DERİN İZ DÜŞÜMÜN'DE

AKSAKALLI  TARİHİN  DERİN  İZ  DÜŞÜMÜN'DE

İslam İmparatoru halifesi Abdülhamit Han k.s. tarihe şahit olurken...

Kurtuluş için verilen hazine, iblisle yıkılışa sebep olmuştur. 

Aksakallı tarihin sıkıntılı bir gününde zamanın kutbu Abdülhamit Han k.s. ziyaret eder. İşgal vardır topraklarımızda der ve devam eder. Haktan işaret edilen yapılacaktır. İşaret açıktır ama bu zamanın acı sayfasının aralanma anının geldiğine delalettir. 

Halife kurtuluş savaşı için dönemin en ihtiyatlı planını hazırlamıştır. Rahmanın tarihe dönem değiştiren Ahir zamanın hazırlık başlangıcıdır. İslam İmparatoru Halifesi k.s. bir gece rüya görür. Bunu Veliler istişare eder. Çok az kişi bilmektedir aslında ne olacağını ve sarayda yapılanın neticesini bilen 3 kişiden fazla değildir. Yazılı olmayan tarih sayfalarından biridir. Nefis sınavından geçmiş pişmiş o koca Halife kararlı adımlarla planı hayata geçirir.

İslam İmparatorluğu halifesi emreder ve gemi hazırlanır. Geminin yolcusu çağrılır ve ona yapacakları tek tek anlatılır. Ondan önce ulaklar gönderilmiş gizli toplantıların ve kurtuluş savaşı hazırlığı başlamıştır.

İslam İmparatoru halifesi az hüzün vardır. Biliyordur ki bu İslamın kış uykusuna yatmadan önceki soğuk ve muamma günlerin başlangıcı ailesi içinde sıkıntıların başlangıcıdır. Gelen Subaya gereken her yerde kolaylık sağlanması için HALİFENİN k.s. yazıları ş emirler yetkilerle fermanlar verilmiş tam donatılmıştır. Osmanlının hazinesi ve Variyeti 40 bin altın lira İslamın ve memleketin kurtulması için gemiye yüklenmiştir. Gemide Padişahın Has Adamları ve Mürettebatı vardır.

Aksakallı Padişaha son sohbette " Allaha inananın ne umutsuzluğu nede sıkıntısı olur. Elbet bunda da çok sırlar vardır. Hızırın gemiyi deldiği gibi bazen hasar alınacak günlerde olur. Allah bunlarda sonrası için elbet hayırlar gizlemiştir" der. Tebessüm vardır. Basiret timsali İslam halifesi Abdül Hamit han k.s. hazretleri az derinlere dalar ve sonra aksakallıya döner ve başına sallar. Aksakallı sessizce huzurdan ayrılır. Gece olmuş. gemi kıyıya karanlıkta yaklaşmış. Karanlıktaki yolcusunu almıştır. Aksakallıda arkasından gemiye binmiştir.

Her şey normaldir. Tereddütler ve sıkıntılı sulardan çıkılmış. Karadeniz sularına açılmış ve seyrine devam etmektedir. Herkes tetikte ve buğulu havanın ve düşünceli bir çok bilinmeyene yol almaya devam edilmektedir.

Subaya şeytan gelir ve vesveselere başlar. "Ne edeceksin bak hazine sende bunu karun bile görmemiştir. 40 bin çil çil altın diye başlar." Subay geminin anbarına iner. Yüke bakar ve gerçekten 40 bin altın gemidedir. Bu para İslam İmparatorluğu için kurtuluş savaşında kullanılmak üzere verilmiştir. iblis vesveseye devam eder. " Gördün mü bak hepsi orda bunlarla her şeyin değişir. İstediğin her saltanatı kurarsın. Her şey istediğin doğruda olur der."

Subay çeşitli vesveselere kapılmış artık hayaller kurmaya başlamıştır. Zamanın kutbu manevi gözünle bunları seyreder ve Allaha sürekli tespih eder. Gemi sinop açıklarında fırtınaya kapılır batma tehlikesi atlatır. Subay şeytanın kurduğu hayallerden bir ara toparlanır. Subay karadenizin sularında ıslanmıştır. Gemi yoluna devam eder. Aksakallı zamana şahit olurcasına gemidedir. Geminin rotasında gitmek için seyirde bir candır.

Sıkıntılı günlerden sonra sanki Kızıldenizin yarılıp açılması gibi tüm tehditlerden korunmuş ve Samsun limanına yaklaşılmıştır. Samsun temizdir. Sabah namazının mahmurluğu gibi zamanın daha soğuk rüzgarlardan nasibini almamıştır. Hayat devam etmektedir. İstanbulun sıkıntılı havası yansımamış, doğal hayatları devam etmektedir.

Daha önce Padişahın ulaklarla gönderdiği bilgiler doğrultusunda gemi karşılanır. Savaşın sıkıntılarında gizemli hareket edilmelidir. Yolcuları ve kargo alınır. Kargoda ne taşındığını bir aksakallı ve subay bilmektedir. Erzurum da zarif bir toplantı yapılmış . Toplantıya Halifenin emriyle ulaklarla haber ulaşan kişilerin çoğu gelmiştir. Bazı konularda belirsizlik curcunası olsada tam kararların verilmesi için Sivas'ta toplanılması sözleşilmiştir. Aslında niyetler farklıdır. İblis muaffak olmuştur. Subaydaki Nefis bu rotaya kaymaya başlamıştır. İslam İmparatoru Halifesinin rotasından çıkılmak istenir. 

Sivas'ta Halifenin gizli emriyle milli mücadelenin başlatılması için geçici meşrutiyetin hükümet kurularak hayata geçirilecekken fikirler değişir. Aslında mücadelenin komuta merkezi ya Konya ya da Sivas olacakken elindeki hazinenin güvenle kendi nefsine kullanabilmek için küçük yer olan Ankara ya gidilmiştir. Sivas'taki yetkililer İslam İmparatoru Halifesinin emrini hatırlatır. Ama mazeret hazır ve rota Ankaradır. Her zaman para tatlıdır. İblisin güzel silahı para yine başarmıştır.

Bu yüzden cumhuriyet tarihinde Anadolunun güçlü Şehri Sivas başkent olmaması için yıllarca yatırımdan muaf tutulmuş ve üvey evlat muamelesi görmüştür.

Ankara da kökü Yahudi olan aileden vehbi koç bakkalcılık yapmaktadır. Subaya ikna eder ve cumhuriyet Ankara da kurulur. Hazineden hiç denecek kadar para çok fazla kullanılmamıştır. Bir kaç sandalye masa yapımında vehbi koç ön çeker. Koç ailesi bunun karşılığında bu milletin yıllarca tüm variyetini kullanır ve ülkenin tüm gelirine sanki ortak olur.

Kurtuluş savaşında bu millet tüm gücünü variyetini kullanmış İslam İmparatorlunun kurtuluş savaşı için gönderdiği hazine subay tarafından İslam İmparatorluğunun yıkılması için kullanılmıştır. 

Buna karşı çıkmaya kalkan İslam İmparatorluğu reddedilmiş ve Halife memleketten sürülmüştür. O günün sürgününde bu yabancı yerlerde memleketin evlatları savunmasız tehdit altında kaldığı için hazineden söz edilmemiştir.

Hazine tamamen subayın 18 yıllık saltanatı içinde kendi nefsi için kullanılmış bunun vicdanı sorumluluğundan kurtulabilmek için iblisin tüm önerdiği islam dışı uygulamaları kanunları hayata geçirilmiştir.

Karşı çıkan ya satın alınmış yada isyancı diye topluca şehit edilmiştir. 

Aksakallı tarihin bu buğulu ve nankör sayfalarından sonra Allahın taktir ettiği gibi kaybolmuştur. Taki bu konuyla alakalı bu satırlara gelene kadar.... 

Abdülhamit Han k.s. hazretlerinin bir sözüyle " Resullahın s.a.v. söz ettiği o kötü zaman gelmiştir. Karşı durmak mümkün değildir. Biz Allahın rızasına göre elimizden geleni yapacağız. Bunun içinde çok tövbe edenlerden olacağız sözünü hatırlatır...

Esselamun Aleykum 

Elhamdulillahi ala külli hal ve sive'l-küfri ve'd-dalal
bala