imparatorluğu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
imparatorluğu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

AKSAKALLI TARİHİN DERİN İZ DÜŞÜMÜN'DE


AKSAKALLI  TARİHİN  DERİN  İZ  DÜŞÜMÜN'DE
İslam İmparatoru halifesi Abdülhamit Han k.s. tarihe şahit olurken...
Kurtuluş için verilen hazine, iblisle yıkılışa sebep olmuştur. 

Aksakallı tarihin sıkıntılı bir gününde zamanın kutbu Abdülhamit Han k.s. ziyaret eder. İşgal vardır topraklarımızda der ve devam eder. Haktan işaret edilen yapılacaktır. İşaret açıktır ama bu zamanın acı sayfasının aralanma anının geldiğine delalettir. 

Halife kurtuluş savaşı için dönemin en ihtiyatlı planını hazırlamıştır. Rahmanın tarihe dönem değiştiren Ahir zamanın hazırlık başlangıcıdır. İslam İmparatoru Halifesi k.s. bir gece rüya görür. Bunu Veliler istişare eder. Çok az kişi bilmektedir aslında ne olacağını ve sarayda yapılanın neticesini bilen 3 kişiden fazla değildir. Yazılı olmayan tarih sayfalarından biridir. Nefis sınavından geçmiş pişmiş o koca Halife kararlı adımlarla planı hayata geçirir.

İslam İmparatorluğu halifesi emreder ve gemi hazırlanır. Geminin yolcusu çağrılır ve ona yapacakları tek tek anlatılır. Ondan önce ulaklar gönderilmiş gizli toplantıların ve kurtuluş savaşı hazırlığı başlamıştır.

İslam İmparatoru halifesi az hüzün vardır. Biliyordur ki bu İslamın kış uykusuna yatmadan önceki soğuk ve muamma günlerin başlangıcı ailesi içinde sıkıntıların başlangıcıdır. Gelen Subaya gereken her yerde kolaylık sağlanması için HALİFENİN k.s. yazıları ş emirler yetkilerle fermanlar verilmiş tam donatılmıştır. Osmanlının hazinesi ve Variyeti 40 bin altın lira İslamın ve memleketin kurtulması için gemiye yüklenmiştir. Gemide Padişahın Has Adamları ve Mürettebatı vardır.

Aksakallı Padişaha son sohbette " Allaha inananın ne umutsuzluğu nede sıkıntısı olur. Elbet bunda da çok sırlar vardır. Hızırın gemiyi deldiği gibi bazen hasar alınacak günlerde olur. Allah bunlarda sonrası için elbet hayırlar gizlemiştir" der. Tebessüm vardır. Basiret timsali İslam halifesi Abdül Hamit han k.s. hazretleri az derinlere dalar ve sonra aksakallıya döner ve başına sallar. Aksakallı sessizce huzurdan ayrılır. Gece olmuş. gemi kıyıya karanlıkta yaklaşmış. Karanlıktaki yolcusunu almıştır. Aksakallıda arkasından gemiye binmiştir.
Her şey normaldir. Tereddütler ve sıkıntılı sulardan çıkılmış. Karadeniz sularına açılmış ve seyrine devam etmektedir. Herkes tetikte ve buğulu havanın ve düşünceli bir çok bilinmeyene yol almaya devam edilmektedir.

Subaya şeytan gelir ve vesveselere başlar. "Ne edeceksin bak hazine sende bunu karun bile görmemiştir. 40 bin çil çil altın diye başlar." Subay geminin anbarına iner. Yüke bakar ve gerçekten 40 bin altın gemidedir. Bu para İslam İmparatorluğu için kurtuluş savaşında kullanılmak üzere verilmiştir. iblis vesveseye devam eder. " Gördün mü bak hepsi orda bunlarla her şeyin değişir. İstediğin her saltanatı kurarsın. Her şey istediğin doğruda olur der."

Subay çeşitli vesveselere kapılmış artık hayaller kurmaya başlamıştır. Zamanın kutbu manevi gözünle bunları seyreder ve Allaha sürekli tespih eder. Gemi sinop açıklarında fırtınaya kapılır batma tehlikesi atlatır. Subay şeytanın kurduğu hayallerden bir ara toparlanır. Subay karadenizin sularında ıslanmıştır. Gemi yoluna devam eder. Aksakallı zamana şahit olurcasına gemidedir. Geminin rotasında gitmek için seyirde bir candır.

Sıkıntılı günlerden sonra sanki Kızıldenizin yarılıp açılması gibi tüm tehditlerden korunmuş ve Samsun limanına yaklaşılmıştır. Samsun temizdir. Sabah namazının mahmurluğu gibi zamanın daha soğuk rüzgarlardan nasibini almamıştır. Hayat devam etmektedir. İstanbulun sıkıntılı havası yansımamış, doğal hayatları devam etmektedir.

Daha önce Padişahın ulaklarla gönderdiği bilgiler doğrultusunda gemi karşılanır. Savaşın sıkıntılarında gizemli hareket edilmelidir. Yolcuları ve kargo alınır. Kargoda ne taşındığını bir aksakallı ve subay bilmektedir. Erzurum da zarif bir toplantı yapılmış . Toplantıya Halifenin emriyle ulaklarla haber ulaşan kişilerin çoğu gelmiştir. Bazı konularda belirsizlik curcunası olsada tam kararların verilmesi için Sivas'ta toplanılması sözleşilmiştir. Aslında niyetler farklıdır. İblis muaffak olmuştur. Subaydaki Nefis bu rotaya kaymaya başlamıştır. İslam İmparatoru Halifesinin rotasından çıkılmak istenir. 

Sivas'ta Halifenin gizli emriyle milli mücadelenin başlatılması için geçici meşrutiyetin hükümet kurularak hayata geçirilecekken fikirler değişir. Aslında mücadelenin komuta merkezi ya Konya ya da Sivas olacakken elindeki hazinenin güvenle kendi nefsine kullanabilmek için küçük yer olan Ankara ya gidilmiştir. Sivas'taki yetkililer İslam İmparatoru Halifesinin emrini hatırlatır. Ama mazeret hazır ve rota Ankaradır. Her zaman para tatlıdır. İblisin güzel silahı para yine başarmıştır.

Bu yüzden cumhuriyet tarihinde Anadolunun güçlü Şehri Sivas başkent olmaması için yıllarca yatırımdan muaf tutulmuş ve üvey evlat muamelesi görmüştür.

Ankara da kökü Yahudi olan aileden vehbi koç bakkalcılık yapmaktadır. Subaya ikna eder ve cumhuriyet Ankara da kurulur. Hazineden hiç denecek kadar para çok fazla kullanılmamıştır. Bir kaç sandalye masa yapımında vehbi koç ön çeker. Koç ailesi bunun karşılığında bu milletin yıllarca tüm variyetini kullanır ve ülkenin tüm gelirine sanki ortak olur.

Kurtuluş savaşında bu millet tüm gücünü variyetini kullanmış İslam İmparatorlunun kurtuluş savaşı için gönderdiği hazine subay tarafından İslam İmparatorluğunun yıkılması için kullanılmıştır. 
Buna karşı çıkmaya kalkan İslam İmparatorluğu reddedilmiş ve Halife memleketten sürülmüştür. O günün sürgününde bu yabancı yerlerde memleketin evlatları savunmasız tehdit altında kaldığı için hazineden söz edilmemiştir.

Hazine tamamen subayın 18 yıllık saltanatı içinde kendi nefsi için kullanılmış bunun vicdanı sorumluluğundan kurtulabilmek için iblisin tüm önerdiği islam dışı uygulamaları kanunları hayata geçirilmiştir.

Karşı çıkan ya satın alınmış yada isyancı diye topluca şehit edilmiştir. 

Aksakallı tarihin bu buğulu ve nankör sayfalarından sonra Allahın taktir ettiği gibi kaybolmuştur. Taki bu konuyla alakalı bu satırlara gelene kadar.... 

Abdülhamit Han k.s. hazretlerinin bir sözüyle " Resullahın s.a.v. söz ettiği o kötü zaman gelmiştir. Karşı durmak mümkün değildir. Biz Allahın rızasına göre elimizden geleni yapacağız. Bunun içinde çok tövbe edenlerden olacağız sözünü hatırlatır...
Esselamun Aleykum 

Elhamdulillahi ala külli hal ve sive'l-küfri ve'd-dalal
bala